Web alanında gelişmeler

Visual Studio,Dreamweawer,Access derslerini,örneklerini bulabilirsiniz...

Web alanında gelişmeler

Teknoloji haberleri...

27 Mart 2015 Cuma

W3 Validator

W3 VALİDATOR
W3 yani (World Wide Web- Dünya çapında Ağ) in kısalmasıdır.  Gayri resmi olarak internetin ilk sitesi.
Bizim TSE (Türk Standartları Enstitüsü) nün internet versiyonu diyebiliriz. internetteki standartları belirleyen oluşum.
“Tim Berners Lee” 1989’da HTML programlama dilini geliştirerek insanlığa internetin kapılarını açtı.1994 yılında Ağ ile ilgili standartları dünya çapında belirleyecek açık bir kurum olan W3C’yi kurdu,halen de başkanlığını yapmaktadır. 1999’da Time dergisi tarafından 20. yüzyılın en büyük 100 zekası arasında sayılan Berners-Lee bir çok ödül ve ünvan sahibi bilgisayar profesörüdür. Şu an MIT üniversitesinde prof’luk yapmaktadır.Google dahil bir çok dev internet şirkete danışmanlık yapmakta.
Şu an ERCIM (France)- Keio Univ.(Japan)- MIT Univ (USA) bilgisayar mühendisliği bölümlerinin ortak yürüttüğü bir konsorsiyumdur w3.org amacı internetin standartlarlarını belirlemek.
Örnegin bir browser yazılım şirketiniz var, yazdığınız programın tüm dünyada kabul görebilmesi için w3 standartlarını tamamen desteklemesi gerekmekte.
Yada yaptığınız web sitesinin tüm browserlarda sorunsuz şekilde görüntülenmesi için w3 standartlarına uyması gerekiyor.
    W3 neden kullanmamız gerekiyor?
W3 Standartlarına göre web’i kullanmazsak web sitemiz video’dada söylediğim gibi kesinlikle tüm tarayıcılarla uyumlu olmayacaktır. Ayrıca günümüz web’inde SEO dediğimiz Arama motoru optimizasyonuda çok önemli bir şekilde kullanılmaktadır. W3 standartlarına göre kodlanmış bir sitenin alt yapısı SEO’ya hazırdır diyebiliriz.

Web sitenizi kendinizmi kodlarsınız başkasınamı kodlatırsınız bilmem ama W3’e dikkat edin hataları azaltın.




Microsoft Sql Server


MİCROSOFT SQL SERVER

Microsoft SQL Server‘ın ne olduğunu öğrenmeden önce Veritabanı kavramını açıklayalım. Çünkü SQL Server içerisinde bu kavramı pek çok kez kullanacağız.
Veritabanı Nedir?
Veritabanı, düzenli veriler topluluğudur. Geniş anlamıyla birbirleri ile ilişkili verilerin tekrarına yer vermeden çok amaçlı olarak depolanmasına olanak sağlayan yapıya Veritabanı denir.
Veritabanı kavramımızı kısaca tanımladıktan sonra şimdi asıl konumuz olan SQL Server’ın ne olduğunu ve ne işe yaradığını görelim.
Microsoft SQL Server en çok kullanılan veritabanı sunucu yazılımıdır. Veritabanlarının oluşturulmasını ve yönetilmesini sağlayan kurumsal çaplı Veritabanı Yönetim Sistemidir. Dünyada en yoğun kullanılan yönetim sistemi SQL Server’dır. SQL Server’ı kullanarak verilerinizi dilediğiniz şekilde yönetebilir ve Stored prosedürleri kullanarak çok sayıda ve komplike sonuçlar döndürebi
lirsiniz. Böylece istediğiniz verileri raporlayarak elde edebilirsiniz.
SQL Server ilgili yüzeysel olarak bilgi verdik. Şimdi de SQL Server sürümlerine bir göz atalım;
Microsoft SQL Server Enterprise Edition : En geniş SQL Server sürümüdür. 32 İşlemci deseteği ve 64Gb RAM desteği sağlamaktadır. Yedek sunucu gibi gelişmiş özellikler sunar.
Microsoft SQL Server Standart Edition : Küçük ve orta ölçekli kuruluşlar için geliştirilmiş SQL sürümüdür. 32 Tb disk, 4 işlemci ve 2Gb RAM desteği sunar.
Microsoft SQL Server Personal Edition : SQL Server’ın bu sürümü sunucu yapılı işletim sistemleri dışında Windows 98, Windows XP ve Windows Vista gibi işletim sistemleri üzerinede kurulabilir. En fazla 5 kullanıcı erişimine destek verir.
Microsoft SQL Server Developer Edition : Sadece geliştiricilerin kullanımına olanak sağlayan bir lisansalama modeline sahip olan sürümdür. Enterprise Edition ile aynı özelliklere sahiptir.
Microsoft SQL Server Desktop Engine (MSDE) : Desktop Engine en basit SQL Server sürümüdür. İçerisinde diğer sürümlerde bulunan hizmetleri ve özellikleri barındırmaz. En fazla 25 kullanıcı erişimine destek verir.
Microsoft SQL Server Windows Compact Edition : Windows CE kullanan aygıtlar üzerine kurulabilen, en küçük ve basit veritabanı yönetim sistemidir. PDA ve Cep Telefonlarında çalışan uygulamalar için kullanılır.
Sql nedİr?

SQL (Structured Query Language), ilişkisel veritabanı yönetim sistemlerinden veri almak, veritabanında bulunan veriyi düzenlemek veya sisteme veri girişi yapmak için kullanılan en populer sorgulama dilidir. SQL temelde, nesne-ilişkili (object-relational) veritabanı yönetim sistemlerini desteklemek için tasarlanmıştır. 

XML

XML Nedir?

Extensible Markup Language(Genişletilebilir İşaretleme Dili, kısaca XML), hem insanlar hem bilgi işlem sistemleri tarafından kolayca okunabilecek dokümanlar oluşturmaya yarayan bir işaretleme dilidir.W3C tarafından tanımlanmış bir standarttır. Bu özelliği ile veri saklamanın yanında farklı sistemler arasında veri alışverişi yapmaya yarayan bir ara format görevi de görür.SGML'in basitleştirilmiş bir alt kümesidir.
XML'in tasarımcısı, HTML'i de tasarlamış olan Tim Berners Lee'dir. Dilin düzenlenmesi deW3C'nin sorumluluğundadır. Karmaşık kod yazımı şeklinde görünen dizin, aslında bir grafiktir.
XML dokumanları ağaç veri yapısında olurlar. Bağımsız imler yapıyı oluştururken, içerik ya imin özelliği olarak ya da iki im arasında gösterilir (bkz. örnek). Yapıyla ilgili ayrıntılarDTD(Document Type Definition) ya da XML Schema adı verilen harici dokümanlar ile tanımlanır. Aşağıdaki örnek bir XML dokümanında verinin nasıl belirtildiğini göstermektedir.


<kullanicilar>
  <kullanici id="1">
      <ad>A</ad>
      <soyad>B</soyad>
  </kullanici>
  <kullanici id="2">
      <ad>C</ad>
      <soyad>D</soyad>
  </kullanici>
  <kullanici id="5">
      <ad>E</ad>
      <soyad>F</soyad>
  </kullanici>
  <kullanici id="8">
      <ad>G</ad>
      <soyad>H</soyad>
  </kullanici>
</kullanicilar>


21 Mart 2015 Cumartesi

İntel i3,i5,i7

İNTEL i3,i5,i7

Şöyle bir düşünelim. İşlemcilerin performanslarını belirleyen şeyin bir saniyede ne kadar fazla aritmetik işlem yapabilecekleri, bir diğer deyişle saat hızları olduğu zamanların üzerinden pek de fazla vakit geçmedi, değil mi?
Belki hız tespiti için kullandığımız Megahertz'leri günümüzde Gigahertz'ler ile değiştirdik, ancak işlemciler aşırı hız yaparken aynı anda problem çözebilen bir silikon levha'dan ibaret değiller artık. En azından ne kadar hızlı olduklarını söylerken artık başka detayları da göz önüne almak zorundayız. Bu günlerde her şey Intel gibi yonga üreticilerinin görevleri birden fazla işlemciye pay ettikleri çekirdeklere bağlı. Bu çoklu çekirdeklerin avantajlarını maksimize etmek üzere geliştirilen yazılımlar (oyunlar, çizim programları ve hatta işletim sistemleri) ile birlikte bu çekirdekler hiç bir zaman karşılaşmadıkları kadar ağır yüklerin, her zamankinden daha hızlı biçimde üstesinden gelebiliyorlar.
PC'nizi etrafına kuracağınız işlemciyi seçmek sadece en yüksek çalışma hızına sahip en fazla çekirdekli işlemciyi seçmekten biraz daha karışık bir işlem. Biraz da, fiyat/performans denkleminin üzerinde durmamız gerekiyor.
Pentium işlemciler bir neslin çocukluğuna damga vurmuş olsalar da Intel'in muhtemelen gelmiş geçmiş en popüler işlemcileri şu an Broadwell mimarisi ile beşinci nesile ulaşan "i" serisi. 2006 yılında piyasaya çıkan ve kendileri gibi çok başarılı olan selefleri Core2Duo'nun yerini alan "i" serisi işlemciler de kendi içlerinde üçe ayrılıyorlar.
i3, i5 ve i7 serisi işlemciler bilindiği gibi çekirdek sayısı ile alakalı bir isimlendirmeye sahip değiller. Intel'in daha önce kullandığı yıldız sisteminin yerini alan bu rakamsal biçimlendirmeyi örneklemek gerekirse i7 tipi işlemciler yüksek işlemci gücüne ihtiyaç duyan hardcore oyuncular ve grafik tasarımcılara hitap ediyorken, benzer işleri layıkıyla yapabilecek güce sahip i5 işlemciler bu işlemcilerin daha ekonomik türevleri. i3 işlemciler ise giriş seviyesi sistem toplamak isteyenlerin tercihi durumunda.
Örneğin masaüstü ve notebook modellerinde i5 ve i7 işlemcilerini kullanan Apple, i3 işlemcisi kullanan herhangi bir modele sahip değil, ancak pek çok OEM masaüstü ve notebook üreticisinin ürün gamı i3 işlemcili modeller ile başlamakta. Bir şekilde, eğer gerçekten fiyatı sudan ucuz bir modeli gözünüze kestirdiyseniz i3 işlemciye sahip olması çok büyük ihtimal.

Logitech G

Logitech G (Gaming mouse)

Logitech, yeni gaming mouse'u  Logitech® G303 Daedalus Apex Performance Edition'ı tanıttı. Oyun tutkunlarından ve e-Spor oyuncularından gelen yorumları değerlendirerek  tasarlanan Logitech G303, Logitech G'nin üstün Delta Zero™ optik sensör teknolojisi ile doğru tarama özelliği, metal yaylı tuş sistemi, hafif kompakt tasarımıyla dikkat çekiyor.  
Oyunseverlerin, yeni tasarlanacak mouse'un G302'nin simetrik tasarımı ve G502'nin üstün sensör teknolojisini taşıması ve hafif olmasını istediğini söyleyen Logitech Türkiye Pazarlama Müdürü Selver Yıldız,  'Profesyoneller tarafından test edilen ve ayarlanan G303, kullanıcılara geliştirilmiş isabet özelliği, konfor ve performans sağlıyor. Oyun tutkunlarının bizlere ilettiği yorumlar doğrultusunda bu muhteşem ürünü tasarladık' dedi.
Günümüzün en gelişmiş optik sensör özelliğine sahip mouse'u olan Logitech G303, oyunculara kazanmaları için yardımcı olacak ürünler tasarlayan Logitech'in bilimi en üst seviyeye taşıma konusunda süregelen taahhüdünü yansıtıyor. Logitech G303 sahip olduğu RGB aydınlatma teknolojisiyle size ve çevrenize uyum sağlıyor.
G303 Daedalus Apex'in büyük avantaj sağladığını söyleyen Sean 'sg@res', 'G303, hafif ve çok yönlü tutuş özelliği ile rahat bir kullanım imkanı sunuyor' dedi.

Gelişmiş Optik Sensör

Performans için tasarlanmış olan G303, Logitech'in maksimum tarama doğruluğu için en iyi optik sensör özelliğine sahip. Delta Zero™ teknolojisi ile inşa edilen bu sensör, daha hızlı reaksiyon, daha tutarlı hedefleme sağlayan ve genelde "mouse ivmesi" olarak bilinen hıza duyarlı hassasiyet varyansını en aza indirirken olağanüstü izleme sunar. Saniyede 300 inch tarama hassasiyetine sahip olan Logitech G303, 200'den 12.000'e kadar çıkabilen DPI seçeneği ve hassas geçiş ile eşsiz tarama performansı ve cevap verme yeteneği sağlıyor. Optik sensör aynı zamanda ideal kaldırma mesafesine erişmek için ayarlanabiliyor ve bütün oyun platformlarında alınabilecek en yüksek tarama hızı ile her zaman en iyi tarama yanıtı almanızı sağlıyor.

Performans Odaklı Tasarım

Logitech G303, hafif, kompakt ve dayanıklı tasarımı ile en iyi hassasiyeti sağlıyor. Logitech G metal yaylı tuş sistemi, tıklama mesafesini düşürerek, daha iyi yanıt verme ve daha iyi tuş hassasiyeti sunuyor. Sağ ve sol tuşlar, bir oyuncunun iki sene boyunca her gün on saat çalışmasına eşdeğer olan, 20 milyon kere tıklanarak test edildi.

Programlanabilir RGB Aydınlatma

En yüksek görsel çekicilik için, full-color RGB aydınlatma ile mouse padinizi renklendirir ve 16,8 milyon renk seçeneğine sahiptir. Logitech G303'ünüze "nefes alıp verme" şeklinde yanıp sönen ışıklandırma modeline ayarlayarak hayat verebilirsiniz ya da kullanmadığınız zaman ise ışıklandırmanızı uyku moduna alabilirsiniz.



Nasıl Klavye Almalıyım?

 Nasıl Klavye Almalıyım?

Veri girişi için kullandığımız ve teknoloji dünyasında en az fare kadar popüler olan klavye, geçmişten günümüze kadar pek çok şekle girdi; farklı boyutlarda ve farklı kullanımlarda karşımıza çıktı. Akıllı telefon ve tabletlerle birlikte şimdilerde sanallaştırılarak yazılımın içine gömülen klavye, bilgisayar tarafında ise halen popülerliğini koruyor ve uzun bir süre daha da fiziksel formunu kaybetmeyecek gibi görünüyor. Dizüstü bilgisayar kullanıcıları tarafından dizüstü bilgisayar seçimi yapılırken de ele alınması gereken bir unsur olan klavye, daha çok harici kullanımlarda, yani masaüstü bilgisayarlar için çevre birimi olarak özellik kazanıyor. Masaüstü kullanıcıları tarafından büyük önem gösterilen bir çevre birim olan klavye, elbette harici kullanımlarda dizüstü bilgisayar kullanıcıları için olduğu gibi, tablet kullanıcıları için de önem arz edebiliyor. Şu an dokunmatik ekranlara geçiş döneminde olduğumuzu düşünür ve buna geçiş aşamasının tamamlanmasına daha yıllar olduğunu eklersek, hala iyi bir klavyeye ihtiyaç duyduğumuz gün gibi ortaya çıkacaktır.Peki, bilgisayarınıza nasıl bir klavye alacaksınız? Klavye alırken neye dikkat edeceksiniz? Bu soruların cevabı aslında ne için klavye satın alacağınıza bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Yazı yazmak için, elbette... Ancak klavyeler bu ana görevi farklı şekillerde sunabiliyor ve ek özellikler de getiriyorlar.
Başlı başına Q ve F şeklinde iki farklı yapıda sunulan klavyeler, daha çok yaygın olarak Q formuyla karşımıza çıkıyor. F klavye satın alacaksanız tuş diziliminin Türkçe olup olmamasına bakmanıza gerek yok, zaten bu yapı Türkçe için özel olarak geliştirilmiştir. Ancak yoluna Q klavye ile devam edeceklerin, satın almayı düşündükleri modelin Türkçe dil desteği gösterip göstermediğini kontrol etmeleri yararlarına olacaktır.
Q ve F karmaşasını çözüme kavuşturduktan sonra karar vermeniz gereken diğer bir konu ise kablolu mu, yoksa kablosuz bir klavye mi alacağınız. Elbette bu sorunun cevabı doğrudan klavyeyi ne için kullanacağınızla direkt olarak ilişkili. Eğer masaüstü veya dizüstü bilgisayar kullanıcısı ve aynı zamanda sıkı bir oyuncuysanız, o halde klavyeyi kablolu yapıda tercih etmeniz iyi olacaktır. Her ne kadar kablosuz teknolojileri gelişmiş olsa da, oyunlarda oldukça ihtiyaç duyacağınız tepki süresi konusunda kablolu modeller kadar iyi değiller. Aksi hallerde kullanımlar için, ister masaüstü ister dizüstü bilgisayarınıza kablosuz yapıda klavyeler tercih edebilirsiniz. Elbette yine rehberimizin ilerleyen adımlarda, tercih edeceğiniz modeller üzerinde arayabileceğiniz –tasarım da dahil olmak üzere- diğer özelliklerden de bahsediyor olacağız. Ancak özellikle mobil kullanım için bir klavye arayışı içindeyseniz, minik Bluetooth klavyeleri tercih edebileceğinizi şimdiden söyleyebiliriz.


Logitech G25

PHP

PHP NEDİR NE İŞE YARAR?

PHP kısaca web tabanlı bir programlama dilidir. Eskiden açılımı “Personal Home Page” yani Kişisel Anasayfa iken günümüzde gelişmesi ve daha iyi anlam kazanması ile “PHP: HypertextPreprocessor” yani Üstün Yazı Önişlemcisi olmuş.
Diğer web tabanlı dillere göre onlarca avantajı olan ve günümüzde en popüler dillerden birisi. İnternet üzerindeki durağan sabit yazılara dinamiklik katmamızı sağlayan bir web tabanlı dil olan PHP, en iyi performansı MYSQL veritabanı ve linux işletim sistemi ile gösterir.
Aslında PHP ile neler yapılamaz diye sorsan daha rahat cevap verirdim. Malum HTML5‘in gelmesi ile artık browserlar ile neredeyse her şeyi yapabiliyoruz. Dökümanlar, resimler, videolar, oyunlar ve internette aklınıza ne gelirse…
Bu durumda PHP gibi bir web tabanlı programlama dili ile ve gelişen browser özellikleri sayesinde artık her şeyi yapabiliriz. İşin aslı sana bu konuda bir sınır koymamak için böyle söylüyorum. Aklına ne geliyorsa yeterli bir birikim ile yapabilirsin.
Biraz saymamı istersen;
  • İçerik yönetim sistemleri (WordPress, Drupal, …)
  • Dinamik sayfalar
  • Veri depolama sistemleri (Senduit, Imageshack.us, …)
  • Anlık bilgi paylaşımı (Facebook, …)
  • E-ticaret sistemleri (ShopPhp, …)
  • Otomasyon yazılımları
  • Resim oluşturma ve düzenleme
  • Online oyunlar (Travian, Ogame, …)
  • Forumlar, makaleler, sözlükler (WikipediaVbulletin, MyBB, …)
  • İçerik bulup derleyen botlar
  • Web tabanlı robotlar
ve daha temel anlamda sayamadığım ve senin gerçekleştirmeni bekleyen sonsuz şeyler.




JOOMLA

Joomla
Arkadaşlar bildiğiniz üzere değişik web sitesi hazırlama yöntemleri ve programları vardır kimisi html kodlarıyla hazırlar kimisi php ile kimiside sadece program kurulumu gibi bir araç yönteniyle site kurar. (Kod yazmaz herşey hazırdır ve sadece içeriklerini kendi yazar) Duydunuzmu bilmem ama Joomla açık kaynaklı bir içerik yönetim sistemi olmakla beraber  sistem olarak bir CMS’tir. CMS, yani açılım olarak, Content Managment System.
Joomla şuanda dünya üzerinde en çok tercih edilen ve alanında ödüller kazanmış içerik yönetim sistemidir. Bu sistem sayesinde hayal edebileceğiniz her türlü siteyi oluşturabilir, yayınlayabilir ve geliştirebilirsiniz. Yani Joomla ile ticari bir siteden, topluluk sitelerine; kişisel sitelerden, haber sitelerine her türlü siteyi oluşturabilirsiniz.
Joomla, Açık Kaynak (Open Source) mantığı gereği ücretsiz olarak tüm dünyaya hizmet vermektedir. Bunun yanında dünya çapında milyonlarca gönüllü taraıfından geliştirilmekte ve kusursuz bir sistem haline getirilmeye çalışılmaktadır. Joomla sayesinde PHP, HTML vb. kodlama dilleri hakkında bilgisi olmayan kişiler dahi profesyonel görünümlü ve yapıda web siteleri oluşturabilir.
Joomla her geçen gün yeni bileşenler, modüller ve eklentiler sayesinde daha da gelişmekte ve daha geniş kitlererin ihtiyaçlarına karşılık vermektedir.
Aklınıza gelen herşeyi yapabilirsiniz. Haber Portalı sitesi,Müzik sitesi,Okul sitesi hatta ve hatta Sosyal  Paylaşım  sitesi bile Kısacası dediğim gibi aklınıza gelen her site Joomla ile yapılabilir.
Joomla’nın sayısız ve kullanışlı eklentilerinide elinize alarak html,php gibi sistemler bilmesenizde,az bilsenizde bir  profesyonelin  elinden çıkmış gibi bir site meydana getirebilirsiniz. Ve Joomla’ya her geçen gün eklenen yeni bileşenler,modüller ve eklentiler sayesinde her türlü site bileşenini elinizin altında tutarak çok kolay bir şekilde yönetebilirsiniz. Ve son bitiriş olarakta herkesin denemesi gereken,başladığı zaman da bırakamadığı bir bileşendir.
Eğerki joomla’nın eski sürümünü  kurupta  rayına oturtmuş arkadaşlar varsa biraz daha kalmaya devam edebilir. Ama tabiki her zaman son sürüm iyidir. Nedeni ise şu; Yeni eklenen modül,bileşenler ve  güvenlik  eklentileri…




Google Seo

Google'da İlk Sıralara Çıkmak
Google da ilk yanı birinci sayfa; Google ilk sırada çıkmak konusu yanlış anlatımlarla doludur. Google da ilk sayfa çok kolay bir konu olmadığı gibi garantili verilebilecek bir hizmet değildir. Tabiki Google da ilk sayfa İmkansızda Değildir.
Oysa piyasa da okadar çok Google da ilk sayfada birinci sırada çıkartalım şeklinde hepimize çeşitli e-postalar gelmektedir ki sanki herkez bu işi yapıyor ve çok kolay bir konuymuş gibi anlatılıyor değil mi?

Lütfen Googlede ilk sayfada çıkmak hakkında aşağıdaki açıklamamı dikkate alınız;

Google şunu söyler;  ‘’Google sol kısımda yanı doğal arama sonuçlarında tamamen ücretsiz olan doğal arama sonucunda hiç bir kişi, kimse, firma size Google ilk sırada (sayfada) çıkmak konusunda garanti veremez.’’ Bu garantiyi Google çalışanlarının yetkisi olsa bile veremez, özellikle rekabet çok fazla yoğun kelimelerde doğal arama sonuçlarında Google da ilk sırada çıkmak ilk sayfada görüntülenmek çok ama çok zordur.

Google ücretsiz kısımda yani doğal arama sonuçlarında yer alan arama sonuçları içerisinde üst sıralarda çıkmak için Web Sitenizin Arama Motoru Optimizasyonu, "Google Optimizasyonu" yapılarak ve ciddi çalışmalar içerisine girilerek sabırla devam ederek garanti olmazsa da başarı elde edilebilir.

Arama Motoru Optimizasyonu uygulanarak ve yaptığınız işte sitenizi sizinle aynı işi yapan diğer firmalardan farklı kılmayı başarabilirseniz web sitenizi daha ön sayfaya daha üst sıralara taşıyabilirsiniz. Ancak şu bir gerçektir ki hiç bir site ya da Firma Google için ayrıcalıklı değildir, Gerçekten Google'un en çok hoşuma giden taraflarından biri adaletli olmasıdır; Google Hiç Bir Site ve/veya Firmaya Öncelik Tanımaz.

Arama Motoru Optimizasyonu bu alanda en popüler olan "Google Optimizasyonu" herkesin yapabileceği bir işlem değildir.  Google için Optimizasyon yapılmasının çok farklı teknikleri ve sırları vardır; Bu konuda kendini geliştirmiş ve sürekli araştırma içerisinde olan web geliştirme, web iyileştirme Yanı;  Arama Motoru Uzmanı (Seo Uzmanları)  ile çalışmak en doğrusudur diyerek yinede çalışacağınız seo uzmanı hakkında epey bi araştırma yapmanızı öneririm.

Google'un gerçekten ticari pazarlama etkisi tartışılamaz; Tüm dünyada ve Özellikle Türkiye'de Firmalar hedef arama kelimelerinde müşteri kitlesine ilk önce ulaşmak amacı ile google arama motorunda ilk sayfada bulunmak ve hatta ilk sırada görüntülenmek istemektedirler. Arama motorları arasında (Google en popüler olanıdır bu nedenle özellikle de Google 1. sayfada bulunmak için SEO uzmanları çalışırlar) , ancak başarı elde etmek pekde kolay değildir. Başarılı bir seo 6 aylık veya 9 aylık bir çalışma ile ilk sayfaya çıkmak ve çıktıktan sonra da o yeri korumaktır.

Açıkcası Google da ilk sıraya ilk sayfaya olmak çok ama çok zor olsa da imkansız değildir.
"Başarı Kesinlikle Tesadüf Değildir"



Adobe Fireworks



Adobe Fireworks Nedir?

Adobe Fireworks, bitmap ve vektörel grafikler hazırlayabilmek için Adobe firması tarafından hazırlanmış gelişmiş bir grafik tasarım programı durumundadır. Photoshop ve İllustrator programından birçok farklı özelliği içeriğinde barındıran ve bu programlar içerisinde yer almayan birçok farklı özelliği içeriğinde barındırmaktadır. Bu durum, aslında Adobe şirketinin Creative Suite satışlarının yükselmesi ile alakalı olarak satış prensibini de bizlere en iyi şekilde açıklıyor diyebilmekteyiz.
Son derece kaliteli bir arayüze sahip ve Adobe firmasının tüm programlarında yer alan o matematiksel algoritmayı barındıran gelişmiş ve kaliteli bir yazılım olarak da dikkatleri çeker. Birçok grafikçi, ayrı ayrı bu yazılımları kullanmak yerine Fireworks programının sunduğu imkanlar ile tek bir arayüz altında çalışmayı tercih eder.


Adobe Firewors Ne İşe Yarar?

Program yukarıda da bahsettiğimiz üzere vektörel tasarımlar oluşturma ve düzenle işlemlerinde, bitmap çalışmalarında ve genel olarak grafik tasarımları yapımında fazlası ile tercih edilen gelişmiş ve bir o kadar da kaliteli bir yazılımdır. İçerisinde ki araçlar sayesinde orantılı grafikler ortaya çıkar ve bu orantılı grafikler, ilerleyen süreçte herhangi bir görsel sıkıntıya mahal vermeden uzun süreli olarak kullanılabilir.
Bir önceki yazımız olan Adobe İllustrator Vektörel Çizim Programı Nedir? başlıklı makalemizde adobe illustrator, adobe illustrator nedir ve vektörel çizim hakkında bilgiler verilmektedir.


XO-Infınıty

XO-Infinity

One Education firmasından Paul Cotton, ürünün üzerinde bir yıldan fazla bir süredir çalışıldığını ve resmi açıklamanın da iki hafta içinde yapılacağını açıkladı.  OLPC projesinin geçmişi 2005 yılına kadar uzanıyor ve şimdiye kadar XO-1'den XO-4'e kadar dört farklı modelin yaklaşık 200 dolardan başlayan fiyatlar ile piyasaya çıkmasına vesile oldu. XO-Infinity'nin de aynı yaklaşım ile ucuz, dayanıklı ve kolay tamir edilebilir bir platform olması bekleniyor.

OLPC (One-Laptop-Per-Child) programını hatırlayanlar olacaktır. Gelişmekte olan ülkeler için hazırlanan, kendine özgü tasarımı olan, dokunmatik bir tableti herkes için ulaşılabilir kılmayı hedefleyen bu projeye, şimdi farklı bir yaklaşım daha eklendi. One Education firması, Google'ın Project Ara çözümüne de benzeyen bir konsept ile bu programa dahil olabilir.
OPLC programının gönüllü partnerleri arasında bulunan Inks, Bits & Pixels tarafından geçilen fotoğrafta, batarya modülü, kamera, işlemci ve bağlantı modülünden oluşan, tak çıkar bir cihazın arkadan görüntüsü yer almakta.